wrong

1 - She pressed the wrong button on the elevator panel by mistake, stopping at the wrong floor.
Asansör panelinde yanlış düğmeye basarak yanlış katda durdu.

2 - In the days of apartheid, South Africa was barred from many international events because the international community wanted to demonstrate to the South African government that oppression of its black citizens was wrong.
Apartheid döneminde, uluslararası toplum, siyah vatandaşlarının baskı altında tutulmasının yanlış olduğunu Güney Afrika hükümetine göstermek istediği için Güney Afrika birçok uluslararası etkinlikten men edildi.

3 - Since older people perform certain tasks better than the young do, it is wrong to categorize them as generally less capable.
Yaşlı insanların gençlerden belirli görevleri daha iyi yaptığı düşünüldüğünde, onları genel olarak daha az yetenekli olarak kategorize etmek yanlıştır.