wealth

1 - The wealthy Liverpool businessman never intended to rebuild the complete castle, but to recreate the ruined remains as they were in Liverpool before demolition in 1725.
Zengin Liverpool işadamı asla tam kaleyi yeniden inşa etmeyi amaçlamadı, ancak Liverpool'un 1725'te yıkımından önce olduğu gibi harabe kalanları yeniden yaratmayı planladı.

2 - She looked down on her classmates because their parents were not as wealthy as hers were.
Sınıf arkadaşlarına, aileleri onunki kadar zengin olmadığı için küçümseyerek bakıyordu.

3 - There is the argument that when the larger banks show signs of crisis, it is not just the wealthy that will suffer, but potentially everyone.
Daha büyük bankaların kriz belirtileri gösterdiğinde, sadece zenginlerin değil, potansiyel olarak herkesin zarar göreceği iddiası var.