Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
usual | Adjective | her günkü, olağan, alışılmış, herzamanki, klasik | |||
unusual | Adjective | olağandışı | |||
unusually | Adverb | ||||
usually | Adverb | genellikle, çoğunlukla | |||
usual, unusual, unusually, usually | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 382 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - The galaxy we have observed, which is unusually luminous, may be powered by a population of unusually hot stars.
2 - Vitamin D is unusual in that it is usually produced by our own bodies after receiving sunlight on our skin.
3 - Abnormally heavy and early rainfall in the Sudan caused the River Nile to overflow in 2007, while unusually heavy snowfall affected South Africa and parts of South America.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |