unique

1 - The failure so far to produce evidence of life on any planet but ours has given continued strength to the belief in the uniqueness of Earth.
Dünya dışındaki herhangi bir gezegende yaşam kanıtı üretilmesinde şimdiye kadar başarısız olunması, Dünya'nın eşsizliğine olan inancı devam ettirmiştir.

2 - Despite its similarities with other Italian cities, it is important to emphasize that Venice's aquatic environment and associations with foreign lands via the sea endowed it with a uniqueness.
Diğer İtalyan şehirleriyle benzerlikleri olmasına rağmen, Venedik'in su ortamı ve deniz aracılığıyla yabancı ülkelerle ilişkileri ona eşsizlik kazandırmıştır.

3 - The rare artifact was considered extremely valuable due to its uniqueness and historical importance.
Ender bulunan obje, eşsizliği ve tarihsel önemi nedeniyle son derece değerli olarak kabul edildi.