unduly

1 - People like to believe their actions are driven by their own free will and are not unduly affected by other people.
İnsanlar, eylemlerinin kendi özgür iradeleri tarafından yönlendirildiğine ve diğer insanlar tarafından fazlasıyla etkilenmediğine inanmayı seviyorlar.

2 - The researchers were careful not to apply the findings of the study unduly, as it was clear that the results were limited by the small sample size and the specific context in which the study was conducted.
Araştırmacılar, çalışmanın sonuçlarının küçük örneklem büyüklüğü ve çalışmanın yapıldığı özel bağlam tarafından sınırlı olduğu açık olduğu için bulgularını aşırı şekilde uygulamamaya dikkat ettiler.

3 - The researchers were careful not to apply the findings of the study unduly, as it was clear that the results were limited by the specific context in which the study was conducted.
Araştırmacılar, çalışmanın yürütüldüğü özel bağlam tarafından sınırlı olduğu açık olduğundan, çalışmanın bulgularını gereğinden fazla uygulamamaya dikkat ettiler.