translate

1 - The creation of a device that can instantly translate any written or spoken language would preclude the need for interpreters and translation services.
Herhangi bir yazılı veya sözlü dili anında çevirebilen bir cihazın oluşturulması, tercümanlara ve çeviri hizmetlerine ihtiyacı ortadan kaldırırdı.

2 - Automated translation tools can bridge language barriers, but their effectiveness depends heavily on their ability to understand and accurately translate local dialects and idioms.
Otomatik çeviri araçları dil engellerini aşabilir, ancak etkinlikleri yerel lehçe ve deyimleri doğru anlama ve çeviri yapma yeteneklerine güçlü şekilde bağlıdır.

3 - In 1992 at the Earth Summit in Rio de Janeiro, Brazil, 150 countries pledged to confront the problem of greenhouse gases and agreed to meet again to translate these good intentions into a binding treaty.
1992'de Rio de Janeiro'daki Dünya Zirvesi'nde, 150 ülke sera gazı sorununu ele almaya taahhüt etti ve bu iyi niyetleri bağlayıcı bir antlaşmaya dönüştürmek üzere tekrar buluşmaya karar verdi.