thorough

1 - Since sociolinguistics is full of incomplete theories and unanswered questions, it is often more important to find ways of thoroughly searching the data for different types of pattern than to generate hypotheses which might well be premature.
Sosyolingvistik, eksik teoriler ve yanıtlanmamış sorularla dolu olduğundan, farklı türde desenleri aramak için verileri detaylı bir şekilde aramak, muhtemelen erken olabilecek hipotezler üretmekten daha önemli olabilmektedir.

2 - It is no good for a wife to initiate changes that will affect both partners before talking things over thoroughly with her husband.
Eşler arasındaki her iki tarafı da etkileyecek değişiklikleri eşiyle iyi düşünerek konuşmadan başlatmak, bir eş için iyi değildir.

3 - Before privatization, Russia's oil and steel companies were thoroughly criminalized, and output fell day by day.
Özelleştirmeden önce, Rusya'nın petrol ve çelik şirketleri tamamen suçlu hale getirilmişti ve üretim her geçen gün düşüyordu.