talk of

1 - There had been talk of sending me to a special school, but my family were not ready to accept such an open acknowledgment of my disability.
Beni özel bir okula gönderme konusunda konuşulmuştu, ancak ailem, engelliliğimin böylesine açık bir kabulünü kabul etmeye hazır değildi.

2 - The highly unlikely event of a meteorite landing in the park became the talk of the town and a prompt for scientific investigation.
Meteoritin parka düşmesi gibi son derece olasılıksız bir olay kasabanın konusu haline geldi ve bilimsel bir araştırma için bir fırsat oluşturdu.