subtle

1 - Heavy exposure to pesticides subtly hinders preschoolers' hand-eye coordination and dramatically diminishes their ability to draw people.
Çocuklarımızın başparmak-göz koordinasyonunu hafifçe engelleyerek insan çizme yeteneklerini dramatik bir şekilde azaltıcı etkisi olan böcek ilaçlarına yoğun maruz kalma.

2 - Although voters think they are making rational decisions based solely on the issues and facts, they are actually subtly influenced by a long list of other variables, most of which operate at an unconscious level.
Seçmenler, sadece konular ve gerçekler temelinde rasyonel kararlar aldıklarını düşünseler de, aslında bilinçaltı düzeyde çalışan uzun bir liste diğer değişkenler tarafından ince bir şekilde etkilenmektedirler.

3 - Some of the effects of modernity are more subtly detrimental to Tibetan culture.
Modernitenin bazı etkileri Tibet kültürü için daha ince bir şekilde zararlı olabilir.