spur

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
spur Verb teşvik etmek, kışkırtmak to stimulate,to urge, to prompt
spur
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 25 örnek cümle bulundu.)

1 - Scientists have completed a detailed genetic map of the mouse brain that they hope will spur new insights into how the brain works and what happens when it breaks down.
Bilim insanları, umarım beynin nasıl çalıştığı ve bozulduğunda ne olduğu konusunda yeni içgörüler sağlayacak detaylı bir fare beyni genetik haritasını tamamlamıştır.

2 - To spur cleantech spending, create green jobs, and reduce uncertainty for private investors, governments worldwide have poured billions into the green energy industry.
Temiz teknoloji harcamalarını teşvik etmek, yeşil işler yaratmak ve özel yatırımcılar için belirsizliği azaltmak amacıyla dünya çapındaki hükümetler yeşil enerji endüstrisine milyarlarca dolar akıttı.

3 - The European Central Bank can't raise rates because the Eurozone's two largest economies, France and Germany, need lower interest rates to spur growth.
Avrupa Merkez Bankası, Euro Bölgesi'nin iki büyük ekonomisi olan Fransa ve Almanya'nın büyümeyi teşvik etmek için düşük faiz oranlarına ihtiyaç duyması nedeniyle faizleri artıramaz.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.