sporadic

1 - Despite the fact that rockets had been used sporadically for several hundred years, they remained a relatively minor artefact of civilization until the twentieth century.
Roketlerin yüzyıllar boyunca ara sıra kullanılmış olmasına rağmen, yirminci yüzyıla kadar medeniyetin nispeten küçük bir parçası olarak kaldılar.

2 - The small earthquakes that sporadically rattle the central United States may actually be aftershocks from a few extremely large quakes that occurred in the region almost 200 years ago.
Orta Amerika Birleşik Devletleri'ni ara sıra sallayan küçük depremler, bölgede neredeyse 200 yıl önce meydana gelen birkaç son derece büyük depremin artçıları olabilir.

3 - The sporadic outbreaks of violence in the city have left residents feeling unsafe.
Şehirdeki aralıklı şiddet olayları, sakinlerin kendilerini güvende hissetmemesine neden oldu.