spoil

Kelime	Tür	Anlam	Zıt Anlam
spoil	Verb	bozmak, zarar vermek
spoilt	Adjective	bozulmuş, yaramaz	unspoilt/unspoiled
spoil, spoilt
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 19 örnek cümle bulundu.)
1 - The experiment was spoilt by the contamination of the sample. Deney, örneğin kontaminasyonuyla bozuldu. 2 - The stockbroker was spoilt for choice when a multitude of attractive investment opportunities presented themselves at the same time. Bir yatırım aracı olarak çok sayıda cazip yatırım fırsatı aynı anda kendisini gösterdiğinde borsacı seçenekler arasında zor bir seçim yapmak zorunda kaldı. 3 - Economic growth has spoilt many natural landscapes, but some regions remain unspoilt and continue to attract eco-tourists. Ekonomik büyüme birçok doğal manzarayı bozmuş olsa da bazı bölgeler bu manzarayı bozulmamış bir şekilde koruyarak çevreci turistleri cezbetmeye devam ediyor. *Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.