shatter

1 - Since most smartphones are all screen and not much else, they have a nasty tendency to shatter when dropped.
Çoğu akıllı telefon tamamen ekran ve başka pek bir şey değil, düşürüldüğünde kırılma eğilimindedir.

2 - The technological advancements that once made nations prosperous, such as the internal combustion engine, were used to shatter empires during the First World War, on a scale few people could have imagined before the outbreak of the war.
Bir zamanlar ulusları zenginleştiren içten yanmalı motor gibi teknolojik ilerlemeler, I. Dünya Savaşı sırasında birkaç kişinin savaşın patlak vermesinden önce hayal bile edemeyeceği bir ölçekte imparatorlukları parçalamak için kullanıldı.

3 - The earthquake's vibrations caused objects to fall off shelves and windows to shatter.
Depremin titreşimleri, nesnelerin raflardan düşmesine ve pencerelerin kırılmasına neden oldu.