scare

1 - The British Medical Association is coming under pressure to support compulsory childhood vaccinations, after a false scare about autism led to a drop in vaccinations and a big jump in measles cases.
Bir yanlış alarm nedeniyle çocuk felci konusunda aşıların azalmasına ve kızamık vakalarında büyük artışa neden olan bir durumun ardından, İngiliz Tıp Birliği'ne zorunlu çocukluk aşılarını desteklemesi için baskı uygulanıyor.

2 - Terrorism is the unlawful use of force and violence against people or property to scare either a government or individual citizens to accomplish a religious or political goal.
Terörizm, bir hükümeti veya bireyleri korkutmak amacıyla dinî veya siyasi bir hedefi gerçekleştirmek için insanlara veya mülke karşı güç ve şiddetin yasa dışı kullanımıdır.

3 - Although the bomb scare alarmed many passengers, airlines say it has had little effect on their bookings.
Bomba tehdidi birçok yolcuyu endişelendirse de havayolları, rezervasyonları üzerinde az etkisi olduğunu söylüyor.