remote

1 - Despite its small population and relative remoteness, Australia occupies a powerful position in global science in general life and science in particular.
Nüfusu küçük olmasına ve görece uzak olmasına rağmen, Avustralya genel olarak küresel bilimde etkili bir pozisyona sahipken özellikle yaşam ve bilimde güçlü bir konumda yer almaktadır.

2 - Her relative remoteness from family due to her overseas assignment made communication a logistical challenge.
Akrabalarına karşı olan uzaklığı, yurtdışı görevi nedeni ile iletişimi lojistik bir zorluk haline getirdi.

3 - Living in relative remoteness, she found solace in the quiet and isolation that her rural home provided.
Nispeten uzakta yaşayarak, kırsal evinin sunabildiği sessizlik ve izolasyonda huzur buldu.