Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
refine | Verb | arıtmak | |||
refined | Adjective | arıtılmış, rafine, saf, işlenmiş | |||
refinement | Noun | arıtma, tasfiye, geliştirme, düzeltme | |||
refinery | Noun | rafineri, arıtma yeri | |||
refine, refined, refinement, refinery | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 85 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - The oil refinery processes crude oil to produce refined petroleum products, such as gasoline and diesel.
2 - The main reason for the explosion in the refinery was a gas leakage.
3 - Despite years of investigation, prosecutors were unable to confirm allegations of alleged bribery in the sale of the Leuna oil refinery in East Germany to France's Elf.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |