Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
protract | Verb | uzatmak, süresini uzatmak, küçük ölçekle planını çizmek | |||
protracted | Adjective | uzun süren, sürüncemeli, uzatmalı | |||
protraction | Noun | uzatma, uzama (kas) | |||
protract, protracted, protraction | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 7 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - At any rate, a long protracted war will only led to bloody end.
2 - Foreign investors with major planned investments are getting nervous about the protracted delays in clearing special economic zones (SEZs) in India.
3 - Protracted negotiations are being held between US and USSR in Geneva on the disarmament issue.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |