prolong

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
prolong Verb uzatmak, sürdürmek
prolongation Noun uzatma, uzatılma, uzama  
prolonged Adjective uzun, uzatılmış, uzatmalı  
prolong, prolongation, prolonged
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 96 örnek cümle bulundu.)

1 - Medical advances which prolong the old age of the rich have a negligible impact.
Zenginlerin yaşlılık süresini uzatan tıbbi ilerlemelerin ihmal edilebilir bir etkisi vardır.

2 - Yogurt has as much nutritional value as a glass of milk, yet dieters and health food fanatics claim that yogurt will prolong your life and reduce your girth.
Yoğurt, bir bardak süt kadar besin değerine sahiptir, ancak diyet yapanlar ve sağlık gıda fanatikleri, yoğurdun ömrünüzü uzatacağını ve göbek çevrenizi azaltacağını iddia eder.

3 - Using morphine to fight the pain associated with abdominal surgery may paradoxically prolong a patient's suffering, doubling or even tripling the amount of time it takes to recover from the surgical pain
Karın cerrahisiyle ilişkilendirilen ağrıyla mücadelede morfin kullanmak paradoksal olarak hastanın acısını uzatabilir, cerrahi ağrıdan iyileşme süresini ikiye hatta üçe katlayabilir.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.