profound

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
profound Adjective derin, büyük deep, immense, intense
profoundly Adverb temelde  
profundity Noun derinlik  
profound, profoundly, profundity
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 391 örnek cümle bulundu.)

1 - The philosopher's profundity and intellectual depth were evident in his thought-provoking ideas.
Filozofun derinliği ve entelektüel derinliği, düşündürücü fikirlerinde açıkça görülüyordu.

2 - The profoundly deaf musician's concert, where he played classical compositions alongside his own works, was a profound demonstration of overcoming adversity through art.
Derinlemesine işitme engelli müzisyenin konseri, klasik besteleri kendi eserleriyle birlikte seslendirdiği, sanat aracılığıyla zorlukları aşma konusunda derin bir gösteriydi.

3 - Carbon monoxide expelled by exhaust systems may profoundly change climate on the planet.
Egzoz sistemleri tarafından atılan karbon monoksit, gezegen üzerinde iklimi derinden değiştirebilir.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.