Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
prevail | Verb | yerine geçmek, varolmak, hükmetmek, yürürlükte olmak | |||
prevailing | Adjective | varolan, egemen, yaygın, geçerli | |||
prevalence | Noun | yaygınlık | |||
prevalent | Adjective | yaygın | common, widespread | ||
prevail, prevailing, prevalence, prevalent | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 297 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Contemporary anthropological studies interpret funeral customs as symbolic expressions of the values that prevail in a particular society.
2 - Climate can be referred as the weather conditions that prevail over a longer duration throughout the year.
3 - Industry experts pointed out that there is a prevailing trend of Chinese students studying overseas at a younger age.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |