plenty

1 - At the present time, the world has plentiful supplies of stored-source energy, but a natural resource such as oil will be seriously diminished by the end of the century.
Şu anda, dünyanın depo kaynak enerjilerinden bol miktarda var, ancak petrol gibi doğal bir kaynak yüzyılın sonunda ciddi şekilde azalacak.

2 - Lithium, which is the lightest of all metals is plentiful on the earth's crust.
Tüm metallerin en hafifi olan lityum, dünya kabuğunda bol miktarda bulunur.

3 - Most of the important evidence of early human activity lies near small lakes or rivers, where game and other food resources were more plentiful.
Erken insan faaliyetine dair önemli kanıtların çoğu, oyun ve diğer gıda kaynaklarının daha bol olduğu küçük göller veya nehirlerin yakınında bulunmaktadır.