phenomenon

1 - The population of the town soon began to expand at a phenomenal rate.
Kasabanın nüfusu kısa sürede olağanüstü bir hızda genişlemeye başladı.

2 - Mankind's consumption of the earth's natural resources is proceeding at a phenomenal and alarming rate.
İnsanlığın dünyanın doğal kaynaklarını tüketimi inanılmaz ve endişe verici bir hızla devam ediyor.

3 - In the 1990s, McDonalds experienced phenomenal growth and got carried away with it.
1990'larda McDonalds olağanüstü büyüme yaşadı ve bundan sürüklenip gitti.