order

1 - The International Monetary Fund seeks to maintain an orderly balance of international trade and payments by regularly assessing economies and making short-term loans to those with balance of payments difficulties.
Uluslararası Para Fonu, ekonomileri düzenli olarak değerlendirerek ve ödemeler dengesinde zorluk yaşayanlara kısa vadeli krediler sağlayarak uluslararası ticaret ve ödemeler dengesinin düzenli bir şekilde tutulmasını amaçlar.

2 - When their parenting methods collide with their daughter's new-school ways, a once-orderly household spins out of control.
Ebeveynlik yöntemleri kızlarının yeni nesil tarzlarıyla çarpıştığında, bir zamanlar düzenli olan ev, kontrol dışına çıkar.

3 - Unlike the atoms in other solids, the atoms in glass don’t exist in an orderly crystal structure.
Diğer katı maddelerdeki atomların aksine, camdaki atomlar düzenli bir kristal yapısında bulunmaz.