on the whole

1 - On the whole, the summit was a monumental success, fostering unprecedented agreements on climate action.
Genel olarak, zirve iklim eylemi konusunda eşi benzeri görülmemiş anlaşmalara zemin hazırlayarak olağanüstü bir başarıydı.

2 - Although the organized activists were not on the whole the very poor, the poorest joined the demonstration.
Örgütlü aktivistler genel olarak çok fakir değildi, ancak en fakirler gösteriye katıldılar.

3 - The issue of sampling adequacy does not arise if our analysis is based on the whole of the text under consideration.
Metnimizin tümü üzerine dayanıyorsa, örnekleme yeterliliği sorunu ortaya çıkmaz.