on the brink of

1 - In view of the devastating effects of excessive rainfall, urban planners are on the brink of designing in lieu of traditional infrastructure, more sustainable water management systems.
Aşırı yağışın yıkıcı etkileri göz önüne alındığında, kent planlamacıları geleneksel altyapı yerine daha sürdürülebilir su yönetim sistemleri tasarımının eşiğinde bulunuyorlar.

2 - After decades of conservation efforts, several species once on the brink of extinction are showing signs of recovery, highlighting the effectiveness of these initiatives.
Yıllar süren koruma çabalarının ardından, yok olmanın eşiğinde olan birkaç türün iyileşme belirtileri göstermekte olup, bu girişimlerin etkinliğini gözler önüne sermektedir.

3 - On the brink of a technological revolution in healthcare, AI is in the middle of transforming patient monitoring systems by means of continuous data analysis.
Sağlık alanında teknolojik bir devrimin eşiğinde, yapay zeka, sürekli veri analizi aracılığıyla hasta izleme sistemlerini dönüştürme sürecindedir.