Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
notice | Verb-Noun | farkına varmak, önemsemek, duyurmak ; duyuru, ilan, bildiri, bildirim, genelge, tebligat, uyarma | to detect, to observe, to see, to become aware of, to discern, to detect, to spot, to distinguish | ||
notice | Noun | duyuru | |||
noticeable | Adjective | farkedilebilir, belirgin, açık, görülür | evident, obvious, discernible, apparent | ||
noticeably | Adverb | farkına varılacak derecede | obviously, evidently, observably | ||
notice, noticing, notices, noticed, noticeable, noticeably | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 158 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Often, by the time a society notices its downfall, it's too late to reverse the detrimental effects.
2 - The bulletin board at the university is always filled with notices for lectures, club meetings, and other campus events.
3 - People in many parts of the world are noticing unusual weather patterns, which is affecting their daily life.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |