length

Kelime	Tür	Anlam
length	Noun	uzunluk, boy, süre
lengthen	Verb	uzatmak, sulandırmak, uzamak
length, lengthen
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 35 örnek cümle bulundu.)
1 - There was plenty of room on the course and it was relatively easy to lengthen it enough to test the professionals. Kursda bol miktarda yer vardı ve profesyonelleri test etmek için yeterince uzatmak oldukça kolaydı. 2 - When becoming ill, many use their religious beliefs to cope with illness, which is important since poor coping skills can lengthen hospital stays and increase patient mortality. Hasta olunduğunda, birçok insan hastalıkla başa çıkmak için dini inançlarını kullanır, çünkü kötü baş etme becerileri hastane kalış süresini uzatıp hasta mortalitesini artırabilir. 3 - Eating less protein can lengthen life and improve health. Daha az protein tüketmek yaşamı uzatabilir ve sağlığı iyileştirebilir. *Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.