lecture

1 - The history lecture on ancient currencies was a terribly boring lecture that managed to turn an interesting topic into a monotonous list of dates and figures.
Antik paralar üzerine verilen tarih dersi, ilginç bir konuyu monoton bir tarih ve rakam listesine dönüştürmeyi başaran son derece sıkıcı bir dersdi.

2 - Since he has published extensively on the Cold War era, we asked him to give a lecture on the Soviet espionage activities in the 1960s in the West.
Soğuk Savaş dönemi hakkında kapsamlı bir yayın yapmış olduğu için, ondan Batı'daki 1960'lardaki Sovyet casusluk faaliyetleri hakkında bir konferans vermesini istedik.

3 - The lecture was really hard to follow because the professor was very disorganized, and kept stopping to look through his notes.
Ders, profesörün çok düzensiz olmasından dolayı gerçekten zor takip edildi ve sürekli notlarına bakmak için duruyordu.