just as

1 - Just as an accomplished writer must help us visualize events rather than plainly tell them, a good storyteller is expected to provide not just a description but an experience.
Usta bir yazar, bize olayları sadece anlatmak yerine görselleştirmemize yardımcı olmalıdır, iyi bir hikaye anlatıcısından sadece bir tanım değil, bir deneyim sunması beklenir.

2 - Just as the foundation of a building must be solid to support its structure, the principles upon which a society is built must be just and strong to foster a stable and prosperous community.
Bir binanın dayanak noktasının yapısını desteklemek için sağlam olması gerektiği gibi, bir toplumun üzerine kurulduğu prensipler de adil ve güçlü olmalıdır ki istikrarlı ve refah sağlayan bir topluluk yetiştirsin.

3 - In a context of collective mass violence, such as a war, women can be just as cruel as men, commit crimes against humanity, and act with the same motives.
Bir savaş gibi kolektif kitlesel şiddet bağlamında, kadınlar erkekler kadar zalim olabilir, insanlığa karşı suçlar işleyebilir ve aynı nedenlerle hareket edebilir.