irrevocable

1 - Closing the factory would irrevocably alter the character of the local community for the worse.
Fabrikanın kapatılması, yerel topluluğun karakterini geri dönüşü olmayacak şekilde kötü yönde değiştirecektir.

2 - Modern technological advances, such as the use of respirators and artificial kidney machines, have made it possible to keep people alive for long periods of time even when they are permanently unconscious or irrevocably brain damaged.
Modern teknolojik ilerlemeler, solunum cihazları ve yapay böbrek makinelerinin kullanımı gibi, insanları uzun süre bilinçsiz veya geri dönüşü olmayacak şekilde beyin hasarı olduğunda bile hayatta tutmayı mümkün kılmıştır.

3 - The future of manufacturing is irrevocably bound to technology.
Üretimin geleceği, teknolojiyle değişmez bir şekilde bağlantılıdır.