Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
inhabit | Verb | ikamet etmek | |||
habitable | Adjective | ||||
inhabitable | Adjective | içinde oturulabilir, yaşanabilir | |||
inhabitant | Noun | ikamet eden, sakin | |||
inhabit, inhabiting, inhabits, inhabited, habitable, inhabitable, inhabitant | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 55 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Capable of inhabiting most of the waters of the world, sharks appear to dominate the depths.
2 - Extreme conditions in Arabian deserts fail to dissuade some animal species from inhabiting the region.
3 - There are more than 200,000 species of fish inhabiting many different waters.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |