homogeny

1 - To meet the needs of specific groups of consumers in a better and more effective way, marketers divide the potential market into small, homogenous segments.
Belirli tüketici gruplarının ihtiyaçlarını daha iyi ve etkili bir şekilde karşılamak için pazarlamacılar potansiyel pazarı küçük, homojen segmentlere ayırırlar.

2 - The use of digital technology has become increasingly important in modern society, but older adults are often at risk of digital exclusion due to a lack of support from family members and a homogenous group of digitally active peers.
Dijital teknolojinin kullanımı modern toplumda giderek daha önemli hale gelmiştir, ancak yaşlı yetişkinler genellikle aile üyelerinden yeterli destek eksikliği ve dijital olarak aktif bir grup insanın homojenliği nedeniyle dijital dışlanma riski altındadır.

3 - Talking about the use of digital technology for older adults, it is crucial to recognize that the older population is not a homogenous group and that some are more digitally active than others.
Yaşlı yetişkinler için dijital teknolojinin kullanımı hakkında konuşurken, yaşlı nüfusun homojen bir grup olmadığını ve bazılarının diğerlerinden daha fazla dijital olarak etkin olduğunu kabul etmek önemlidir.