hasten

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
hasten Verb hızlandırmak, acele ettirmek, telaşlandırmak
hasten Noun haste acele, telaş, hız, çabukluk  
hastily Adverb aceleyle quickly, hurriedly  
hasty Adjective aceleci  
hasten, hastens, hastening, hastened, hastily, hasty
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 24 örnek cümle bulundu.)

1 - Deeply held religious faith hastens recovery from mild to moderate depression among elderly people.
Derinlemesine yaşanan dini inanç, yaşlı insanlar arasında hafif ila orta düzeydeki depresyonun iyileşmesini hızlandırır.

2 - In the old library, many valuable books were discounted and sold hastily, which some found quite appalling.
Eski kütüphanede birçok değerli kitap indirimli olarak satıldı ve birçok kişi bunu oldukça korkunç buldu.

3 - Some scholars believe that ancient Egypt's collapse was hastened by overexploitation of the area's natural resources, which led to soil degradation, erosion, and food shortages.
Bazı bilginlere göre, antik Mısır'ın çöküşü, bölgenin doğal kaynaklarının aşırı sömürülmesi, toprak bozulması, erozyon ve yiyecek sıkıntılarına neden oldu.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.