Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
exacerbate | Verb | şiddetlendirmek, kötüleştirmek, sinirlendirmek | to aggravate | ||
exacerbation | Noun | sinirlendirme, azdırma, şiddetlendirme | aggravation | ||
exacerbate, exacerbation | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 51 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Traumatic experiences such as assault or a road accident can give rise to nightmares, flashbacks and other mental reactions, and accessible therapy is needed to prevent exacerbation of the problems.
2 - The inability to access healthcare can lead to the exacerbation of medical conditions.
3 - The exacerbation of the humanitarian plight in Gaza necessitates immediate and sustainable international interventions.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |