deter

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
deter Verb engellemek, caydırmak to prevent, to inhibit
deterrence Noun caydırma, caydırıcılık prevention, obstruction  
deterrent Adjective-Noun yıldırıcı, caydırıcı ; caydırıcı şey barrier, impediment, obstacle disincentive,  
deter, deterring, deters, deterred, deterrence, deterrent
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 88 örnek cümle bulundu.)

1 - The disrepute into which politics has fallen may also be deterring promising potential leaders from entering the field.
Politikanın düştüğü kötü şöhret, geleceğin vaat eden potansiyel liderlerini alanın içine girmekten caydırabilir.

2 - The prices at the luxury boutique were outrageously high, deterring many potential customers.
Lüks butikteki fiyatlar çılgınca yüksekti ve birçok potansiyel müşteriyi caydırdı.

3 - No other punishment deters future murders as the death penalty does because people fear death more than anything else.
Diğer cezaların aksine, insanlar ölümden daha fazla korktukları için hiçbir ceza gelecekteki cinayetleri caydırmaz.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.