Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
debilitate | Verb | güçsüzleştirmek, zayıflatmak | to weaken | ||
debilitating | Adjective | zayıflatıcı | |||
debility | Noun | halsizlik, zayıflık, dermansızlık | |||
debilitate, debilitating, debility | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 38 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Half of all the astronauts on space flights are afflicted with debilitating space sickness, an ailment akin to car sickness and marked by nausea and vomiting.
2 - When given alongside radiation therapy for head and neck cancer, acupuncture has shown for the first time to reduce the debilitating side effect of xerostomia.
3 - Pain is the most common physical complaint while depression is the second most debilitating chronic medical condition.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |