corroborate

1 - Without corroboration from forensic tests, it will be difficult to prove that the suspect is guilty.
Adli testlerden doğrulama olmazsa, şüphelinin suçlu olduğunu kanıtlamak zor olacaktır.

2 - There is compelling video and an abundance of other credible evidence that contradicts the claim, which remains unsupported by any corroborating evidence.
İddiayı çürüten ikna edici videolar ve diğer birçok inandırıcı kanıt bulunmasına rağmen, iddiayı destekleyen herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.

3 - Reliance on clinical judgment and the presence of corroborating clinical signs and symptoms play pivotal roles in interpreting laboratory data.
Klinik değerlendirme ve destekleyici klinik belirtiler ve semptomların varlığı, laboratuvar verilerini yorumlamada hayati roller oynar.