Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
conciliate | Verb | gönlünü almak, yatıştırmak | |||
conciliate | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 3 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - His duty was to conciliate the people, not to provoke them.
2 - If you conciliate someone, you try to end a disagreement with them.
3 - The Ministry often seeks to conciliate labor disputes through informal channels rather than attempt to enforce regulations strictly, which has led to charges that the Ministry is biased against labor.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! |