Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
comfort | Verb | rahatlatmak, rahat ettirmek; teselli etmek, avutmak ; rahat, rahatlık | |||
comfortable | Adjective | rahat, konforlu, rahatlatıcı, tatminkâr | |||
discomfort | Noun | rahatsızlık | |||
uncomfortable | Adjective | rahatsız, rahatsız edici, tatsız | |||
comfort, comfortable, discomfort, uncomfortable | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 165 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Despite the wealth of information now available about menopause, women are still not comfortable in proactively discussing vaginal issues related to menopause with their healthcare providers, who appear equally uncomfortable and unlikely to initiate the conversation.
2 - Every year, more than 31 million Americans spend more than $1.5 billion on medicine to alleviate the discomfort of sinus infection, or sinusitis.
3 - Bullying is a form of aggressive behavior in which someone intentionally and repeatedly causes another person injury or discomfort.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |