Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
bring | Verb | getirmek, neden olmak | |||
bring | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 239 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - I bring this up, your honor, bring up because I think it is important to understand the background of the defendant.
2 - While family relationships can bring support, joy, and other wonderful benefits into our lives, these relationships can also bring stress, particularly when there's unresolved conflict.
3 - We can't exactly know what the future will bring to us, but at least, we could strive for it to bring good things.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |