blossom

Kelime Tür Anlam Eş Anlam Zıt Anlam Sık Kullanılan
blossom Verb-Noun çiçek açmak, serpilmek, gelişmek, canlanmak; çiçek
blossom, blossoms, blossomed, blossoming
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 30 örnek cümle bulundu.)

1 - The ephemeral beauty of cherry blossoms lasts only a few weeks each spring, a fleeting spectacle.
Kiraz çiçeklerinin geçici güzelliği sadece her ilkbaharda birkaç hafta sürer, geçici bir manzaradır.

2 - She gave him her phone number and their blossoming friendship took place mainly over text message and by phone.
Ona telefon numarasını verdi ve çiçeklenmekte olan dostlukları asıl olarak metin mesajları ve telefon aracılığıyla gerçekleşti.

3 - The city’s live-music industry is blossoming as arena headliners deem it a required stop and festivals thrive there.
Şehrin canlı müzik endüstrisi, arena başlıklarının burayı zorunlu bir durak olarak görmesi ve festivallerin burada gelişmesiyle çiçek açıyor.


*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir!

Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız.

İletişim Formu

 

E-bülten Üyeliği

 

*Aylık kelime çalışmaları ve YDS tüyoları, YDS'ye özel soru ve kelime listelerini içeren bültenlerden haberdar olun.

**E-bülten aboneliğinizi iptal etmek için tıklayınız.