at odds

1 - The latest research finding that older adults are generally happier than younger ones seems superficially at odds with many studies that have found older people are at higher risk for depression and other mental health problems.
Yaşlı yetişkinlerin genel olarak gençlerden daha mutlu olduğunu gösteren son araştırma bulguları, birçok çalışmanın yaşlı insanların depresyon ve diğer ruh sağlığı sorunlarına daha yüksek risk altında olduklarını bulduğu birçok çalışmayla yüzeysel olarak çelişmektedir.

2 - Canada’s international reputation as a relatively peaceful country is at odds with the noisy protests by people opposed to measures aimed at preventing COVID-19.
Kanada'nın uluslararası ünü, COVID-19'u önlemeyi amaçlayan tedbirlere karşı olan insanların gürültülü protestolarıyla uyuşmamaktadır.

3 - From the 1870s on, search for markets, goods, and influence fuelled the imperial expansion of the European industrialized countries and, consequently, often put them at odds with each other.
1870'lerden itibaren Avrupa endüstrileşmiş ülkelerinin emperyal genişlemesini tetikleme arayışı, pazarlar, mallar ve etki arayışıyla, dolayısıyla birbirleriyle sıklıkla çatışmalarına neden olmuştur.