as long as

1 - For a long time, scientists have been intrigued by the fact that the French tend to eat fatty diets rich in red meat but to live as long as those on lean and vegetarian diets.
Uzun süredir bilim insanlarını şaşırtan bir gerçek, Fransızların yağlı ve kırmızı et açısından zengin diyetler yemelerine rağmen zayıf ve vejetaryen diyetlere sahip olanların kadar uzun yaşamalarıdır.

2 - For as long as the name Einstein is remembered, it will surely be as a conjurer of great ideas, relativity being foremost among them.
Einstein adı hatırlandıkça, kesinlikle büyük fikirlerin sihirbazı olarak hatırlanacaktır, aralarında en önde geleni görecelik olacaktır.

3 - Opponents of laws that require automobile drivers and passengers to wear seat belts argue that in a free society people have the right to take risks as long as the people do not harm other as a result of taking the risks.
Otomobil sürücüleri ve yolcularına emniyet kemerleri takma zorunluluğu getiren yasalara karşı olanlar, özgür bir toplumda insanların risk almaya hakkı olduğunu ve bu riskler sonucunda başkalarına zarar vermedikçe bu hakkı kullanabileceklerini savunuyor.