Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
affluence | Noun | bolluk , zenginlik, servet | prosperity, wealth | ||
affluent | Adjective | bol , zengin | prosperous, wealthy ; abundant | ||
affluence, affluent | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 38 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - In any case, the popular impression that nutrition has improved through history reflects twentieth-century affluence and seems to have as much to do with class privilege as with an overall increase in productivity.
2 - To have more of something than one could possibly use signified affluence and high status.
3 - Lower life expectancies in the UK are not just about poverty but affluence and expectation.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |