Kelime | Tür | Anlam | Eş Anlam | Zıt Anlam | Sık Kullanılan |
---|---|---|---|---|---|
advise | Verb | öğüt vermek, tavsiye etmek | to counsel | ||
advice | Noun | öğüt, nasihat | |||
advisable | Adjective | makul, uygun | recommended | ||
advise, advised, advising, advice, advisable | |||||
Örnek Cümleler (Veri tabanına kayıtlı toplam 173 örnek cümle bulundu.) | |||||
1 - Agricultural advisors often inadvertently encourage pests by advising farmers to cultivate more intensively.
2 - Based on his experience and expertise, the consultant made a recommendation to the company's leadership team, advising them on the best course of action for achieving their strategic goals.
3 - The financial analyst, capable of interpreting complex market data, was crucial in advising the company during the economic downturn.
*Cümlelerin Türkçe çevirileri bir yapay zeka uygulaması aracılığıyla elde edilmiştir! Diğer cümleleri görüntülemek için üye girişi yapınız. |